Yönetim Kurulu Üyemiz Dilek Emil’in Gıda Hattı’nda yayınlanan makalesi

Yönetim Kurulu Üyemiz Dilek Emil’in Gıda Hattı’nda yayınlanan yazısı

Bir şirketteki üst düzey yöneticiler arasında kurumsal ilişkiler pozisyonu belki de en etkili olan bir pozisyon olmakla birlikte, kariyer planlaması açısından, çok zor öngörü yapılabilecek bir pozisyondur. Kurumsal ilişkiler yöneticisinin ne tür yetkinliklere sahip olması gereği de açıkça bilinen bir konu değildir.

Günümüzde iş hayatı giderek daha karmaşık hale gelmektedir. Politik değişiklikler, her tür mevzuat düzenlemesi, yeni sosyal kanalların yaygınlaşması, hisse sahiplerinin giderek daha fazla hesap sorması gibi nedenler iş hayatını karmaşıklaştırmaktadır.

Böylesine kompleks hale gelen iş dünyasında, şirketlerin kurumsal iletişim, hükümet ilişkileri, kurumsal ilişkiler, paydaş angajmanları ve halkla ilişkileri ile hizalanabilecek ve bu alanlara güç katabilecek kişilere talebi de giderek artmaktadır.

Peki ama nasıl bir kişi? Kurumsal ilişkiler yöneticisi CEO’nun güvenilir ve stratejik danışmanı, aynı zamanda üst düzey bir ekibin üyesi olarak gerekli yetkinliklere, bilgi birikimine ve kavrayışa sahip olmalıdır. Yapılan iş sadece kurum itibarını korumak değildir. Kurumun hikayesini her tür platformda dinleyicilere anlatan bir hikayeci ve stratejist de olunması gerekir. Bu nedenle, yetkin kurumsal ilişkiciler hem sektör hakkında derin bilgiye sahiptir hem de bu bilginin sosyal bağlamda ne anlama geldiğini bilirler. Makro ve mikro trendlerin analizine katkıda bulunurlar.

Günümüzde iç ve dış dinleyiciler arasında artık bir duvar bulunmamaktadır. İş stratejileri belirlenirken, organizasyonun yönünün ve aksiyonlarının açık ve tutarlı olduğuna, organizasyonun değerler sistemini doğru olarak yansıttığına dikkat etmek kurumsal ilişkiler yöneticisinin görevidir. Sahip olması gereken tecrübenin yanı sıra kurumsal ilişkiler yöneticisinin çevik olması, adeta sıvı formda olan elle tutulamayan iş hayatına uyum sağlamada üstün performans göstermesi, dayanıklı ve risk alma cesaretine sahip olması, genel kabul görmüş fikirlere karşı görüş geliştirebilmesi ve diyalog ve tartışmalara aktif olarak dahil olabilmesi beklenmektedir. Özetle sadece içsel ilişkiler tesis etmesi yetmemektedir. Ekip kurabilmek, organizasyonel bir kapasite yaratmak da kurumsal ilişkiler yöneticisinden beklenmektedir. Adeta süper bir insandan bahsediyoruz. Öyle bir süper insan ki; üst düzey yöneticilerin, yönetim kurulunun beklentilerine paralel olarak evrilebilen ve gelişebilen.

Bir organizasyon kurumsal itibarına daha fazla önem verdikçe, kurumsal ilişkiler pozisyonunun üst düzey yönetici halkası içinde daha fazla yer alması beklenmektedir. Kurumsal ilişkiler yöneticileri stratejiyi yorumlayan değil, stratejiye katkıda bulunan konumda olmalıdır. CEO ya da yönetim kurulu başkanının etrafındaki ilk halka genelde duymak istenildiği şekilde konuşur. Kurumsal ilişkiler yöneticileri ise rahatlık alanından sıyrılıp, doğru bildiğini dillendirme cesaretine sahip olmalıdır.

Hangi pozisyonun bu kadar çok ismi olabilir? Bütün bu isimler birbiri yerine kullanılabilir mi? Kurumsal ilişkiler işte böyle bir pozisyon. Bu pozisyonu farklı şirketlerde, farklı sektörlerde farklı isimler verilmektedir. Ya da aynı isimle tanımlansa bile, sorumluluk alanlarına bakıldığında büyük farklılıklar olduğunu görüyoruz.

Önce isimlerden başlayalım. Kurumsal ilişkiler, hükümet ilişkileri, kamu ilişkileri, kamu iletişimi, genellikle şirket içi iletişimi kapsayacak şekilde kurumsal iletişim, resmi ilişkiler, dış ilişkiler, Ankara temsilcisi. Bazı şirketlerde kurumsal ilişkiler, iletişim ile birlikte yürütülürken, kimilerinde ise ayrı olarak konumlandırılmıştır.

Üniversitelerde ise kurumsal ilişkileri daha farklı bir yapıda kaynak geliştirme ile birlikte görürüz. Üniversitenin var olan ortaklıklarını geliştirmek, üniversite ile iş dünyası arasındaki ilişkileri düzenlemek burada esastır.

Kurumsal ilişkiler nedir diye Google’a sorarsanız karşınıza kurumsal iletişim çıkar. Sadece kurumsal ilişkiler olarak yazdığınızda doğru alana yönlendirilirsiniz. Kurumsal ilişkiler eleman arama ilanlarında nasıl tanımlanmaktadır? İlanlarda tanımlandığı şekli ile ise; kurumsal İlişkiler departmanı faaliyette bulunulan sektöre ilişkin regülasyonlarla ilgili şirket içi çalışmaları yürütür. Kurumsal ilişkiler yöneticisinin şirketin yasal düzenlemelere tam uyum çerçevesinde faaliyet gösterebilmesi için hukuk, satış ve pazarlama ile üretim departmanları başta olmak üzere tüm birimleri ile yakın çalışması beklenir. Şirketin değişen pazar koşullarına adapte olmasına yardımcı olmak da kurumsal ilişkiler tarafından yerine getirilmesi gereken bir fonksiyondur. Etkili iç iletişim faaliyetleri ile çalışanların, şirket ve sektör ile ilgili ihtiyaç duydukları bilgilere ulaşmasını sağlamanın yanı sıra, kurumsal ilişkiler departmanı kimi kez medya ilişkilerinden de sorumlu tutulabilir.

Kurumsal ilişkiler yöneticileri arasında yapılan bir ankette ise yöneticilerden bazıları yaptıkları işi şöyle tanımlamışlardır.

“Kurumsal ilişkilerin sosyal yönü çok önemlidir çünkü devamlı olarak bir işi sunmakta ve satmaktasınız.”

“İşim bir şeyleri ileri doğru götürmek ve değişikliği gerçekleştirmektir.”

“Benim için kurumsal ilişkiler markayı ve itibarı etkileyen her şeyi yapar”

Ülkemizde kurumsal ilişkiler fonksiyonu bilinmekte midir? Söz konusu pozisyona daha çok uluslararası şirketlerde rastlanmakla birlikte vizyon sahibi yerli sermayeye sahip kimi şirketlerde de görülmektedir. Ancak geçmişte siyasi bağlantıları yüksek kişilerin eski bakan ya da yüksek düzeyde görev yapmış bürokratların bu görevlerde olduğunu görürken, günümüzde bu durum değişmiştir. Çünkü belli işlerin kısa sürede halledilmesi, alınması gereken izin ve ruhsatların ve hatta randevuların sıkıntısız alınması şeklinde düşünülen bu pozisyon yavaş yavaş daha farklı bir açıdan değerlendirilmektedir. Özellikle CEO’nun konuyu daha iyi anlaması ile kurumsal ilişkiler hem fonksiyon hem de pozisyon olarak daha ileri bir noktaya taşınmaktadır. Ancak yine de birçok kurumsal ilişkiler yöneticisi yangın söndürmekle meşguldür. Halbuki performansının altın standardı gereği kendisinden beklenen, önemli itibar risklerini önceden görmesi ve yönetmesidir. Bunu yapabilmesi için anahtar konumdaki paydaşların algısını herkesten daha iyi bilmesi gerekir. Paydaşların algısının ölçümü ve anlaşılması ise bölük pörçük yapılan araştırmalarla değil, sürdürülebilirlik odağında yapılacak çalışmalar kapsamında olmalıdır. İşte bu noktada, sürdürülebilirlik kurumsal ilişkiler yöneticisinin ajandasının bir parçası hatta tamamı haline gelir ve yangın söndürmek yerine itibar risklerini yönetir. İtibarı yönetmekle kalmayıp, sürdürülebilirlik bakış açısı ile sektör hakkında var olan bilgisini derinleştirir ve kurumun hikayesini her platformda anlatabilir hale gelir. Sürdürülebilirliğin sosyal boyutu hikayenin sosyal bağlamda ne anlama geldiğini de gösterir ki ancak bu şekilde CEO’ların yükselen beklentilerini karşılamak mümkün hale gelebilecektir. Unutulmamalıdır ki, sürdürülebilirlik yolculuğunda kurumsal ilişkiler departmanının da CEO’dan beklentisi değişim ve gelişim sürecine girecektir.

Kaynaklar:
Beyond Corporate Affairs, Cayhill Partners
A Seat at The Table, Spencer Stuart
Social Polarization A New Risk to Integrate for Business, A GlobeScan Survey
Trusted Counsel: CEO’s Expand C Suite Mandate for Best-In-Class Corporate Affairs Officers, Nels Olson Why the Corporate Affairs Director Role Is Being Elevated to The Executive Committee, Nick Helsby Corporate Affairs, Korn Ferry
A Corporate Affairs Function for the Modern World, Odgers Berndtson
The New Breed of Corporate Affairs Officer, Richard S. Marshall

Related Blog